28 Mayıs 2017 Pazar

Kon-Tiki




Yapımı : 2012, Norveç
Tür : Aksiyon, Biyografi, Macera
Süre : 118dk
Yönetmen : Joachim Ronning 

Film Özeti


   Ağaç kütüklerinden yapılan salla 4.300 millik ve 101 gün süren macera anlatılmaktadır.

Fragman




Film Hakkında


   Yüzme bilmeyen Heyerdahl tarih öncesi soylar üzerine bir araştırma için Polinezya'da bulunmuştur. Meraklı kaşif yerli halkla geçirdiği zamanlarda halkın adalara nereden geldiği sorusuna odaklanır. Sanılanın aksine yerlilerin Asya'dan gelmediğini düşünen Heyerdahl arkadaşlarıyla birlikte Pasifikte bir yolculuk planlar. Rivayete göre Peru kralı Kon-Tiki 1500 yıl önce güneşi izleyerek 8000 km uzaklıktaki bu adalara ulaşmıştır. Thor bu yolculuğu aynı koşullarda denemeyi kafasına koyar. Fakat sponsor bulması gerekir. Tropik bir adalar grubu olan Polinezya'nın bilimsel keşfi kadar önemli olan şey; 100 gün sürecek yolculuktur. Film boyunca okyanus akıntıları, tropik koşullar, yön tayini, enlem bulma, disiplinler arası yaklaşım, mercan resifleri, bitki ve insanların göçü ayrıntılı olarak incelenir. 
   Çocukluğunda donmuş bir göle düşen Thor bunun bedelini yüzme bilmemekle öder. Buna rağmen denizlere ve uzaklara dair arayış içindedir. Onun kahramanları Galapagos'u keşfeden Darwin, Güney Amerika'yı keşfeden Humboldt, Danimarkalı antropolog Brouder ve Peru kralı Kon-Tiki'dir. 
   Pasifik okyanusunun gerçek kaşifi James Cook'un ardından Thor'un 101 gün sürecek Polinezya yolculuğu uzak adalarda ki kolonileşme ve yalıtım hakkındaki bildiklerimizi çok genişletiyor.
   



Ben X





Yapımı : 2007 Belçika, Hollanda
Tür : Dram, Gerilim
Süre : 93dk
Yönetmen : Nic Balthazar

Film Özeti


   Otizm hastası Ben'in hikayesi.

Fragman




Film Hakkında


  İnsanın kendini tanıması başkalarının onu tanıması için ilk şarttır. Ben X, gizli kimliğiyle izleyenlere unutulmayacak bir son hazırlayan yönetmen; okuldaki şiddet ve baskı yoluyla ikinci plana ittiği çocukların duygularını, iç dünyalarını anlamamızı istiyor. Ben, sanal alemde kendini istediği gibi göstermenin tadını çıkarmaya çalışan oynadığı oyunda iyi bir seviye yakalamış biridir.
   Her sabah bir süre Archlord adlı oyunu oynar. Gerçek hayattakinden farklı olarak çok iyi bir kariyere ulaştığı oyun başına çeşitli işler açar. Küçük bir öğrenciyken elleriyle ve iyi dinlememesi ile ilgili sorunlarının zamanla daha büyük sorunlara yol açtığını görüyoruz. Ben, herkesin gördüğünden farklı şeyler gören bir çocuktur. Film arkadaşları tarafından küçümsenen bir öğrencinin öğretmeni ve ailesi tarafından duyarsız davranılmasını eleştiriyor. Olayları içine sindiremeyen bunu internete ve oyuna düşkünlüğüyle bastıran Ben, yalnız ve içine kapanmış bir gence dönüşür. Sınıf arkadaşları Ben'in hoşlanmayacağı şekilde davranınca daha da gerginleşir. Öğretmenlerin dikkatini çeken Ben oyunla hayatı birbirine karıştırmıştır. Bir tür otizm olan Asperger Sendromu yüzünden oyunlardaki hayatı daha çok istemesine rağmen gerçek hayatta elde etmeyi başaramaz. Ben, tacize uğradıktan sonra oyun arkadaşı Scarlet yanına gelir. Ona mesajı şudur; iyi öğrenmelisin, iyi hissetmelisin.
   Ben, bir cumartesi günü ortadan kaybolur; Scarlet'in yanına gider. İntiharı düşündüğünü anlayan Scarlet onu ikna etmeye çalışır. Hayatındaki herkese bir oyun oynamaya karar verirler. Oyundaki hayatını gerçek hayata taşıyıp inanılmaz sonuçlar elde etmeye çalışırlar. Sorun otizm değil onu rahat bırakmayanlardır aslında.



Agora





Yapımı : 2009, İspanya 
Tür : Dram, Macera, Tarih
Süre : 127dk
Yönetmen : Alejandro Amenabar 

Film Özeti


  İskenderiyeli Hypatia'nın trajik öyküsü.

Fragman





Film Hakkında


   Henrich Heine bir şiirinde kitapların yakıldığı yerde insanlarda yakılır der. Yakılan ne kitap ne de insandır, fikirler ve düşüncelerdir. Hayatlarına mal olsada bu insanların fikirlerine kurşun işlememiştir. Orta çağ avrupasında ki engizisyonun ve kilisenin kararlarının mağdur ettiği bilim insanları bu dönemin karanlık çağ olarak tanınmasına yol açmıştır. Oysa ki eski çağ ve orta çağ başka bir açıdan bakıldığında günümüz bilimsel değişmelerinin temellerinin atıldığı çağlardır. Az yönetmenin kamerası bilimin içine doğru yakın çekim yapmıştır. Bugün geldiğimiz noktayı anlamak için Agora'nın verdiği mesajı dikkatle izlemeliyiz. 
   Carl Sagan'ın cosmos belgesel kuşağında işlediği birincilerden biri olan Hypatia tarihin gördüğü en etkileyici ve ilgi çekici kadınlarından biridir. Hem yaşıtlarını, meslektaşlarını hem de öğrencilerinin dikkatini çekecek kadar güzeldir. Matematik ve astronomide büyük problemleri çözmeye çalışan bir bilimci zeki bir kadındır. İskenderiye Kütüphanesinde yaşananlar aslından onun üzerinden yaşanmıştır. O bilimi temsil ediyordu ancak toplumun derdi bilim değildi. Sokakları dolduran insanların da bilimle ilgisi yoktu. Karşılarına çıkan ilk fırsatta kendi salonlarına çekilmiş mutlu azınlık olarak görülen bilim adamlarını ve öğrecilerinin karşısına çıkıp hesap sormaktan çekinmediler. Böyle bir ortamda gerçekleşen insanlık dışı olaylar ve bilinç altına itilmiş duyguların birer birer açığa çıkmasını anlatan hüzünlü bir öyküdür Agora.




Büyük Münazaracılar




Yapımı      : 2007 - ABD
Tür           : Biyografi - Dram
Süre         : 126 dk.
Yönetmen : Denzel Washington


Film Özeti


   Teksas'ta siyahi öğrencilerin çoğunlukta olduğu Wiley College'de profesör olan Melvin B. Tolson'un gerçek yaşam hikayesi.


Fragman




Film Hakkında

   
   İnsan hakları ve demokrasi konuları için iyi bir örnek olan film ABD'nin de bir zamanlar gündeminde olan ırk ayrımcılığını etkileyici bir münazara üzerinden ele alıyor. Profesör Tolson'un eğitimde fırsat eşitliğinin olmadığı dönemde siyah öğrencilerden oluşan bir münazara grubunun yetiştirdiği gerçek bir hikaye. 
   Öğretmen, öğrencilerini dönemin ırkçılık gölgesi altında çetin bir mücadele ve yaşam savaşı vermelerine yardımcı oluyor. İşin sırrı öğretmenin kendini anlayan bir grubun içinde olması. Özellikle birkaç öğrencinin aykırı davranmalarına rağmen bay Tolson teslim olmaz ve sonuna kadar dayanma gücü aşılar. Gerçekten ABD'nin o yıllardaki siyah beyaz ayrımına ilişkin sahneler üzücü gözüküyor. Ayrımcılığa rağmen mücadele ve münazara grubunun rakiplerini bir bir yenmesi; diğer yanda siyahi bir okulun Harvard gibi bir okula rakip olması ve onları da yanlarında öğretmenleri olmadan geçerek şampiyonluk kupasını kazanmak istemeleri filme renk katmıştır. Bay Tolson bir ara sendika hareketlerine katılarak hatta liderlik ederek münazara çalışmalarına katılamamış. Gözaltına alındığında ise bir münazaracı velisi avukat kendisine yardımda bulunur. Filme damgasını vuran ise Harvard kolejinden radyoda canlı olarak yayınlanan büyük münazaradır. 




9 Nisan 2017 Pazar

İmparatorlar Kulübü ( The Emperor's Club )




Yapım : 2002 - ABD
Tür : Dram
Süre : 109 Dk.
Yönetmen : Michael Hoffman

Film Özeti


William Hundert (Kevin Kline) prensiplerine bağlı, klasik bir öğretmendir.Ancak öğretmenin yaşamı, ünlü bir politikacının oğlu olan Sedgewick Bell (Emile Hirsch)’in sınıfa gelmesiyle değişmeye başlar.Yıllardır deneyimlerini ve bilgisini öğrencileriyle paylaşan William Hundert, öğrencilerin kendisi üzerindeki etkilerini fark edecektir.


Fragman




Film Hakkında


       St. Benedict yatılı bir erkek lisesidir.Bu okulda herkes birbirine karşı son derece saygılıdır.Öz güven zedeleyici davranışlardan kaçınılmaktadır fakat disiplinde elden bırakılmamaktadır.William Hundert, St.Benedict yatılı erkek lisesinde Eski Roma ve Yunan tarihi üzerine ders veren bir öğretmendir.Senatör çocuğu Sedgewick Bell yeni öğrenci olarak sınıfa gelir.Fakat Sedgewick Bell yaramaz, haylaz ve uçarı bir öğrencidir. Karizmasıyla da bütün sınıfı etkiler.Sınıftaki diğer öğrencileri de yoldan çıkarır.Bay Hundert kendine göre kuralları olan disiplinli bir öğretmendir.Öğrencilerin eğitimi yanında onların kişiliğini de şekillendirmek için uğraşır.Sedgewick'in davranışlarından sonra Bay Hundert senatöre çocuğu hakkında uyarmaya gider baba ise "sen ancak öğretebilirsin çocuğuma ben şekil veririm sen değil" diye karşılık verir.Bu cevap karşısında şaşıran Bay Hundert ise Bell'in okuması için elinden gelen teşviği yapıyor Sedgewick'in kişisel gelişimi konusunda bir adım geri durur.Hundert, sorunlu öğrenci Sedgewick'le iletişime geçebilmek için ona arkadaşça yaklaşarak, anlaşma yapmayı teklif eder.Kısa bir süre sonra, Sedgewick'in davranışlarında göze çarpan bazı değişiklikler görmesi üzerine Hundert, Sedgewick'in güvenini kazanma yolunda adımlar atmaya başlar Onu Jül Sezar adı verilen bir tarih yarışmasına sokmayı kafasına koyar ve bunun içinde ona kitaplar vererek yarışmaya sokmayı amaçlar ve sırf o girebilsin diye diğer öğrenciler arasında haksızlıklar yapar.Bu yarışmanın sonunda kopya çektiğini anlayarak Sedgewick'in elenmesini sağlar.Hundert hayal kırıklığına uğrar.Yıllar sonra tekrardan bu yarışma düzenlenir.Eski yarışmacı öğrenciler tekrardan yarışır.Tahmin edilen bir sonla bitmiyor tabi ki de film.Sedgewick gene başarılı bir şekilde devam ederken aynı şekilde tekrardan kopya çeker.Hundert bunu tekrardan fark eder ve hiç bir şeyin değişmediğini görür.Kendisinin söylediği ''Cehalet eğitilebilir,sarhoşluk ayıltılabilir ancak aptallık ömür boyu baki kalır.'' sözüyle de belirttiği gibi ergenlik dönemlerinde ki karakterler nasılsa ileri ki hayatta da bunun değişmediğini açıkça görebiliyoruz bu filmde.  




Temple Grandin




Yapım : 2010 - ABD
Tür : Biyografi. Dram
Süre : 107 Dk.
Yönetmen : Mick Jackson

Film Özeti


Tüm hayatı boyunca ailesi ve arkadaşları başta olmak üzere tüm çevresi tarafından yanlış değerlendirilen Otistik bir kadının onlara unutamayacakları bir ders veren etkileyici hikayesini anlatır.

Fragman




Film Hakkında


Filmde bir kadının başarı hikayesi anlatılıyor,çünkü; normal şartlarda otistik olmasa dahi yapamayacağı bir çok engelle karşılaşacağı bir mesleği seçiyor Temple.Otizme dair farkındalığın çok az olduğu bir dönemde eğitime başlayan Temple, okul yaşamına alışmakta çok zorlanıyor.Yaşadığı problemler sonucu eğitimini yeni bir okulda sürdürmeye başlayan Temple, okuldaki fen bilimleri öğretmeninin onun özel yanını keşfetmesiyle yaşamında yeni bir kapı açılıyor.Üniversiteye başlamadan önceki yazı teyzesinin çiftliğinde geçiren Temple, çiftlikte yaşayan büyükbaş hayvanlar ile ilginç bir bağ kuruyor.Bu bağdan hareketle kendi duygusal eksikliğini gidermeyi ve hayvanlara daha “insancıl” bakım ve kesim hizmetleri verilmesini sağlayan yolları keşfediyor.Farklı bir yaşam algısı ve öğrenme biçimi olduğunu topluma kanıtlamak için inanılmaz çaba sarf eden Temple, akademik eğitimini başarı ile sürdürüp öz farkındalığını en üst seviyeye taşıyarak otizmli bireyler için de çalışmaya başlıyor.İki kere hayran olunası bir azim var karşımızda.Hikaye bir yana dursun filmin ilk sahnesinden itibaren kullanılan animasyon içerikler, çizimler vurgusal anlamda bir etki bırakıyor üzerimizde.

Tehlikeli Oyun ( Die Welle )



Yapım : 2008 - Almanya
Tür : Dram, Gerilim
Süre : 107 Dk.
Yönetmen : Dennis Gansel


Film Özeti

   
   Rainer Wegner, öğrencilerinin ilgisizliği üzerine, dikkatlerini çekmek için bir deney yapmaya karar verir: Öğrencilerinden kendisini liderleri olarak kâbul etmelerini ve kendisine Mr. Wegner diye hitap etmelerini ister. “Disiplin aracılığıyla güç” sloganını seçer, bir logo yaratır ve gizli bir işaretle iletişim kuran bu gruba “The Wave” adını verir. Grup giderek kontrolden çıkar ve kısa sürede farklı boyutlara ulaşır.

Fragman






Film Hakkında


   Otokrasi ve Anarşi derslerinin seçmeli olarak seçileceği bu derslerden birinde Rainer Wegner öğretmendir.Wegner, öğrencilerin ilgisizliği üzerine dikkatleri üzerine çekmek için bir deney yapmaya karar verir.Otokrasi dersini verirken kendisini sınıfın lideri ilan eder ve sınıftaki öğrencilere daha otoriter bir şekilde davranmaya başlar.Öğrencilerin ona itaat etmesini bekler.Bu oyun öğrencilerin hoşuna gidince Wegner daha da ileriye götürür ve sınıftaki öğrencilere birlikten kuvvet doğacağı fikrini benimsetir.Öğrenciler bu durumun hoşlarına gitmesi üzerine Die Welle isimli bir grup kurarlar.Bu grubun kendilerine özel selamlaşması, logosu, beyaz gömlek üniforması ve internet sitesi vardır.Wegner için bu ana kadar her şey normal gitmekteydi fakat evde ve çevresinde ciddiye alınmayan öğrenciler bu gruba bağlılıklarını iyice artırarak grubun üyesi olmayan kişilere sert tepkiler göstermeye başlarlar.Öğrenciler bu grubu ders projesi olma amacından saptırarak gerçek bir hale dönüştürmeye başlamışlardır.Grubun lideri olarak gördükleri Wegner'i koruma görevi üstlenip kendilerine saldıran anarşist gruba karşı silah kullanmaya başlamışlardır.Gruptaki öğrenciler arasında tuhaf bir şekilde oluşan bağ durumların daha da kötüye gitmesine sebep olur.Bunun üzerine Wegner öğrencilerden grupla ilgili düşüncelerini yazmalarını ister gördükleri üzerine bu durumun haddini aştığını anlar.İşlerin kötüye gittiğinin farkına vardığında grubu salona toplayarak bu işe bir son vermeye karar verir.Wegner yaptığı konuşmasında herkesin faşist yönünün nasıl ortaya çıktığını ve nasıl davranışlarının değiştiğini göstermeyi amaçlamış ve sonrasında da grubun dağıldığını söylemiştir.Öğrencilerden biri bu durumu kabullenemeyip önce arkadaşını daha sonra da kendini vurmuştur.Bütün bu olanların sorumlusu Wegner tutuklanır ve aslında ufak bir oyun olarak başlanan bir grubun nasıl bu hale geldiğini bizlere sunmuştur.